REKABET HUKUKU BAKIMINDAN
4054 Sayılı RKHK’nun 4. maddesini (a) bendi; doğrudan veya dolaylı olarak fiyat tespitini yasaklamaktadır. Bunun sebebi, her tek satıcının (Bayinin) pazarın özel koşullarına göre fiyatını ve satış koşullarını tespit etme özgürlüğüne sahip olmasının; fiyatlandırmada katılığı ortadan kaldıracağı ve fiyat rekabetini sağlayacağı, bu şekilde arzulanan rekabetçi serbest piyasa koşullarının ekonomi üzerinde olumlu etkilerinin doğacağı inancıdır. Zira fiyat rekabeti, rekabetin en önemli alanıdır.
Öte yandan satıcının (dağıtım şirketinin) maksimum fiyat tespitine izin verilmektedir. Zira satıcı ancak belli bir fiyatın altında satış yaparak rekabet etme şansına sahiptir. Ayrıca bu durum tüketicinin de yararına olacaktır.
Bu nedenle Rekabet Kurulunun 2002/2 Sayılı Grup Muafiyeti Tebliğinin “Anlaşmaları Grup Muafiyeti Kapsamı Dışına Çıkaran Sınırlamalar” başlığı altındaki 4/a maddesi hükmünde; “Alıcının kendi satış fiyatını belirleme serbestîsinin engellenmesi” durumunda anlaşmanın grup muafiyetinden çıkacağı belirlenmiştir. Ancak bahse konu bentte bir istisna getirilmiş ve “Şu kadar ki, taraflardan herhangi birinin baskısı veya teşvik etmesi sonucu sabit veya asgari satış fiyatına dönüşmemesi koşuluyla, sağlayıcının azami satış fiyatını belirlemesi veya satış fiyatını tavsiye etmesi mümkündür.” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Konuya ilişkin olarak 4054 Sayılı RKHK’nun 4. maddesini (a) bendinin de akılda tutulmasında yarar vardır. Bahse konu hüküm ile ayrımcılık yasaklanmıştır. Buna göre, “münhasır bayilik hariç olmak üzere, eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki kişilere farklı şartların uygulanması” yasaktır. Rekabet Kurulu farklı müşteri gruplarına yönelik olarak sözleşme yapılmış bayiler arasında ayrımcılık yapılabileceğine karar vermiştir. (Rekabet Kurulu Paşabahçe Kararı; 06.10.2005 05-65/928-250; Paşabahçe’nin dağıtım sisteminde “direk dağıtım” ve “yetkili dağıtıcılar” şeklinde iki ayrı grup arasında değişik vade koşullarının bulunması).
Belirtilen hükümler nazara alınmak suretiyle, konuya Rekabet Hukuku açısından bakıldığında, Müvekkil ile Bayii arasında yapılacak sözleşmelerde;
- Bayi satış fiyatının Müvekkil tarafından belirleneceğine ilişkin hüküm konulamayacağı,
- Taban (minimum /asgari) bayi satış fiyatının Müvekkil tarafından belirleneceğine ilişkin hüküm konulamayacağı,
- Tavan (maksimum/azami) bayi satış fiyatının Müvekkil tarafından belirleneceğine ilişkin hüküm konulabileceği (baskı ve teşvik sonucu sabit veya asgari satış fiyatına dönüşmemek koşuluyla),
- Eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki bayilere farklı şartların uygulanamayacağı sonucuna ulaşılacaktır.
Buna göre geliştirilecek pazarlama stratejilerinde yukarıda belirtilen ilkelerin dışına çıkılmaması halinde, rekabet hukuku açısından bir sorun yaşanmayacak, bu nedenle Rekabet Kurulu tarafından uygulanacak bir yaptırım da söz konusu olmayacaktır.
PETROL PİYASASI HUKUKU BAKIMINDAN
Konuya Petrol Piyasası ile ilgili hukuki düzenlemeler açısından bakıldığında;
5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunun 10. Maddesinde; “ (…) Rafinerici ve dağıtıcı lisansı kapsamında yapılan piyasa faaliyetlerine ilişkin fiyatlar, en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa oluşumu dikkate alınarak, lisans sahipleri tarafından hazırlanan tavan fiyatlar olarak Kuruma bildirilir (…)” hükmü yer almaktadır. Bu konuyla ilgili düzenlemeler Petrol Piyasası Fiyatlandırma Sistemi Yönetmeliği ile getirilmiştir. Ayrıca Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 34.maddesinde de konuya ilişkin düzenleme vardır.
Buna göre dağıtıcı lisansı sahiplerinin, depo tavan fiyatlarını en yakın erişilebilir serbest piyasa oluşumunu dikkate alarak belirleyip kuruma bildirmeleri gerekmekte olup, bayilerine bu fiyatlardan fazla fiyatla satış yapmaları mümkün değildir. Aksi halde cezai yaptırım söz konusu olacaktır. Bu nedenle fiyat değişikliği halinde dağıtıcı lisans sahipleri tarafından elektronik ortamda gerekli güncelleme EPDK’ya bildirilmektedir.
Bunun yanı sıra dağıtıcı lisansı sahiplerinin bayileri tarafından yapılan perakende satışlarla ilgili olarak uygulanan tavsiye niteliğindeki fiyatları EPDK’ya bildirmesinin, bilgilendirme sistemi dâhilinde bir husus olduğu kanaatindeyim. Bu bakış açısına göre bayi, dağıtıcın tavsiyesi niteliğindeki fiyatın altında bedelle satış yapabileceği gibi, bunun üzerinde bedelle de satış yapabilecektir. Yeter ki istasyonunda ilan ettiği tavan fiyatın üzerinde fiyatla satış yapmasın. Şu kadar ki dağıtıcı şirketin belirleyeceği perakende satış tavan ücretinin üzerinde bedelle satış yapılmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğinin bayi ile dağıtım şirketi arasındaki sözleşmelerde kararlaştırıldığı durumlarda buna muhalefetin bayi ile dağıtıcı arasında özel hukuka ilişkin sonuçları (fesih, tazminat vs.) olabilecektir.
SONUÇ
Müvekkilin bayileri ile fiyatlama konusunda yukarıda (1) numaralı bölümde açıklanan ilkeler dâhilinde rekabet hukukuna uygun sözleşmeler yapması mümkündür. Petrol piyasası ile ilgili mevzuat hükümlerine göre Müvekkilin depo fiyatlarını ve bayilerine tavsiye niteliğindeki perakende satış fiyatlarını EPDK’ YA bildirmesi ise bundan bağımsız ve ilgi mevzuata göre gerçekleştirilmesi gereken teknik bir konudur.