T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/13795
K. 2012/5721
T. 5.4.2012
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi olduğunu, davalının borcuna karşılık 21 adet çek verdiğini, bu çeklerden 18'inin bankaya ibrazda karşılıksız çıktığını bu çeklerle kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe başlandığını, 3'nün ise bankaya ibraz edilmediğini, ibraz edilmeyen 3 çekle ilgili olarak genel haciz yolu ile icra takibine başlandığını, davalının borca itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının yapılan kısmi ödemelerden sonra kalan 71.305,82 TL asıl alacak, 7.331,80 TL işlemiş faiz, 1.319,72 TL faizin KDV'si olmak üzere toplam 79.957,34 TL için kısmen iptaline, takibin devamına, %40'tan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya vermiş olduğu teminat mektuplarının tazmin edildiğini, satışı karşılığı verilen primlerin bulunduğunu, bu ödemelerle ilgili çeklerin iade edilmediğini, davalının icra takibinden dolayı borcu bulunmadığı gibi KDV'de istenemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, icra dosyaları, sözleşme, taraf defterlerinin incelenmesi ile düzenlenen bilirkişi raporları, toplanan delillere göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu hükümleri gözetilerek işlemiş faize katma değer vergisi uygulanacağının kabulünde, taraflar arasında aktedilen istasyonsuz Bayilik Sözleşmesi'nin 4. maddesi gözetilerek faizin başlangıç tarihinin saptanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/12864
K. 2015/660
T. 21.1.2015
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında akdolunan bayilik sözleşmesi kapsamında müvekkilince davalılara ödeme ve tesislerine yatırım harcamalarında bulunulduğunu, Rekabet Kurulu Kararı uyarınca 18.9.2010 tarihi itibariyle akdi ilişkisinin sonlandığını, intifa terkin harcı ve masraflarının müvekkilince karşılandığı gibi, sözleşmenin intifa süresince devam edeceği inancıyla müvekkili tarafından istasyon zemin betonu, bina inşaatı ve mütemmim cüz niteliğindeki yapılar için yapılan yatırımların geçersiz hale gelen bakiye süreye isabet eden kısmıyla ilgili davalıların güncellenmiş 11.410,69 TL bedelden de sorumlu olduğunu belirterek 11.410,69 TL'nin iktisap tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve KDV'siyle birlikte ayrıca terkin harç ve masrafı tutarı 3.125,00 TL'nin de dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve faizin KDV'siyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya dair hakların saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davalılardan ...'nun dava açılmadan önce vefat ettiğini ve kendisine husumet düşmediği gibi davacı istemlerinin de yerinde bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Yargılama sırasında davalılardan Muris ...'nun beş mirasçısı aleyhine aynı gerekçelerle davacı tarafından.... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde alacak davası açılarak sabit yatırımlar yönünden 3.260,00 TL'nin 18.9.2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda...avans faizi ve faizin KDV'siyle ve ayrıca 1.171,87 TL'nin intifa terkin harcı tutarının ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda T.C Merkez Bankası avans faizi ve faizin KDV'siyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ve yerel mahkemenin 2011/1018 E. 2012/673 K. sayılı 4.12.2012 tarihi ilamıyla birleştirme kararı verilmiştir.
Birleşen davanın davalıları vekili, aynı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasındaki akdi ilişki kapsamında davacı yanca gerçekleştirilen yatırımların işin gereği olarak keza süreye bakılmaksızın yapılan masraflar olduğu bu sebeple sözleşmenin ön görülen süreden önce bitmesi sebebiyle masrafların talep edilemeyeceği, ancak intifa terkin bedeli ödeme yükümlülüğünün yasa gereğince davalılara ait olduğu ve davacı yanca ödenen bu tutardan sorumlu bulundukları gerekçesiyle asıl davada davacıların sabit yatırım bedeli istemine yönelik talebinin reddine, terkin harç ve giderlerinden kaynaklanan alacak isteminin kabulüyle 1.171,87 TL'nin davalılar ...'ndan ve 781,25 TL'nin ...'den her iki miktara dava tarihinden itibaren
işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına davadan önce vefat eden davalılardan ... yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine, birleşen dava bakımından ise davanın kabulüyle 1.171,87 TL'nin her bir davalının miras hissesi oranında davalılardan Kadriye Saatoğlu'nun bu tutarın 292.95 TL'sinden diğer davalıların her birinin 219.73 TL'sinden sorumlu olmaları kaydıyla davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, fazlaya dair hakların saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, ve özellikle davacı tarafın sabit yatırım gideriyle ilgili sunduğu deliller dikkate alınarak inceleme yapılmış olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Davacı vekili asıl dava ve birleştirilen davasında ödemiş olduğu terkin harcı ve giderleriyle ilgili faiz istemiş ve ayrıca da faizin KDV'sini istemiştir. 3065 Sayılı KDV Kanununa göre işlemiş faize KDV uygulanması zorunludur. Ne var ki, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle hüküm fıkrasının A bölümünün 2 numaralı paragrafının 3. satırındaki “... yasal faizi...” sözcüklerinden sonra “ve faizin KDV'siyle”, B bölümünün 1 numaralı paragrafının 4. satırındaki “... yasal faizi” kelimelerinden sonra “ve faizin KDV'siyle” sözcük gruplarının ayrı ayrı eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 21.1.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/17999
K. 2015/3698
T. 17.3.2015
DAVA : Davacı ...vek. Av. ... ile davalılar 1-... Petrol Madeni Yağ Nak. Yedek Par. Sıh. Tes. Bes.ve Ekp. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. 2-... vekili Av. ... arasında görülen dava hakkında ...39.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 27.3.2013 gün ve 2011/199 E.-2013/72 K.sayılı hükmün onanmasına dair Dairemizin 26.6.2014 gün ve 2013/15736 E.- 2014/11832 K.sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : 1-) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Davacı vekili dava dilekçesinde terkin harcı ile ödenen inkişaf bedelinden geçersiz kalan bakiye süreye isabet eden alacağı ile ilgili faiz istemiş ve ayrıca da faizin KDV'sini istemiştir. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 24/C maddesinde Katma Değer Vergisi matrahına dahil unsurlar sayılmıştır. Bunların içinde faiz de sayılmıştır. Davacının talebi ve anılan yasa hükmü gözetilerek KDV yönünden bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bu sebeple kararın bozulması gerekir iken ilamda yazılı gerekçe ile onanmış olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne dair karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 26.6.2014 gün, 2013/15736 E.-2014/11832 K.sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 17.3.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.