Fer’i Müdahilin ve İhbar Olunanın Sıfatı ve Yetkileri

*** Davanın ihbarı, tek başına, ihbar edilenin fer’i müdahil olarak davaya katılması sonucunu doğurmaz. Fer’i müdahalenin koşullarının yerine getirilmiş olması gerekir.

***İhbar olunanın fer’i müdahil olarak davaya katılması durumunda hükmü tek başına temyiz etme yetkisi bulunmamakta ancak müdahil olduğu tarafla beraber temyiz etme yetkisi bulunmaktadır. Hakkında hüküm verilemez ve verilen hüküm hakkında kesin hüküm teşkil etmez.

YARGITAY 11.Hukuk Dairesinin Esas:2005/8342 Karar: 2006/9433 ve 28.09.2006 tarihli kararı “HUMK. nun 49 vd. madde hükümleri uyarınca, ihbar üzerine davaya katılan üçüncü kişi, ihbar eden tarafın yardımcısı ve temsilcisi olup, fer’i müdahil konumundadır. Anılan Kanun'un 57 nci maddesi uyarınca da yargılama sonunda, hüküm, fer’i müdahil hakkında değil, iltihak olunan (ihbar eden) taraf hakkında verilir. Dolayısıyla ihbar olunan 3 . kişi, ihbar edenin adına, onun temsilcisi olarak, hükmü temyiz edebilir ise de kendisi adına temyiz edemez. Ancak, aynı madde hükmüne aykırı olarak ihbar olunan hakkında da hüküm verilmişse, ihbar olunan, hükmün kendisine ilişkin bölümünü kendi adına temyiz edebilir”

***Dava ihbar olunan, ihbar eden kimsenin makamına kaim olarak davayı takip edebilir. Bu durumda kendi adına temyiz yetkisi yoktur. Davanın tarafı olmadığı gibi aleyhine hüküm kurulamaz ve verilen hüküm kesin hüküm teşkil etmez. (6100 sayılı HMK da makamına kaim olarak davayı takip müessesi bulunmamaktadır.)

YARGITAY 21.Hukuk Dairesinin Esas:2010/9053 Karar:2012/4289, 22.03.2012 tarihli kararı “Davanın ihbar olunduğu T. A.Ş ihbar edenin makamına kaim olmak üzere davayı takip edeceğini ya da davaya müdahil olduğunu bildirmediği gibi, adı geçen aleyhine bir hüküm de kurulmadığından temyiz hakkı bulunmamaktadır”

***İhbar olunan davaya dahil olmamışsa veya ihbar eden kimsenin makamına kaim olarak davayı takip etmezse ; dahili davalı yoluyla bir kimseye taraf sıfatı verilemez. Bu nedenle davaya dahil olmayan şahısla ilgili aşağıda belirtilen Yargı kararlarıyla belirtilen hususlar önem arzedecektir.

YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas:2008/13577 Karar:2009/4232, 07.04.2009. tarihli kararı ”İhbar dilekçesinin tebliğine rağmen, davaya müdahale etmediği gibi, ihbar eden tarafın temsilcisi olarak da davaya katılmamıştır. Mahkemece, karar başlığında davalı olarak gösterilmemiş, aleyhine de hüküm kurulmamıştır. O halde, ihbar olunan Yılmazsay Nak. Ltd. Şti. vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine”

***Davanın ihbarı, ihbar olunana taraf sıfatı kazandırmaz. Bu nedenle lehine veya aleyhine hüküm kurulamaz.

 

***İhbar olunan hakkında hüküm kurulmamış olması gerekirken aleyhine kurulmuş ise hükmü temyiz edebilir.

YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas:2003/4452 Karar:2003/11584, 08.12.2003 tarihli kararı ”Buna göre, sorumlu olanlardan birisi hakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumluya dava ihbar edilmek suretiyle davaya dahil edilerek, davalı sıfatıyla aleyhine hüküm kurulması mümkün değildir. Dolayısıyla, aleyhine hüküm kurulmadığı sürece, ihbar edilenin taraf sıfatı bulunmadığından ve bir kararı temyiz yoluna ancak davanın tarafları başvurabileceğinden, ihbar edilenin de hükmü temyiz yetkisi yoktur”

*** İhbar olunan duruşmalara katılsa dahi davaya dahil olmamış veya ihbar edenin yerine kaim olarak davayı takip etmemişse (ki şuan ki HMK’da bu kurum yok)  hükmü temyiz edemez.

YARGITAY 16.Hukuk Dairesi Esas:2005/13089 Karar:2005/13834, 29.12.2005 tarihli kararı ”Mahkemenin re'sen aldığı ara kararı gereğince Hazine'ye çıkarılan davetiye üzerine Hazine temsilcisinin duruşmalara gelmesi yasal gerekleri yerine getirmediği sürece O'na müdahil sıfatını ve dolayısıyla davada taraf olma imkanını vermez”