SALGIN ÖNLEMLERININ ÇEKIN BANKAYA IBRAZINA ETKISI

        (Yazı hukukî görüş niteliğinde olup, yargısal kesinlik içermez. Bireysel uygulamaya esas teşkil etmez. Olası hak kayıpları/zararlardan dolayı sorumluluk atfedilemez)   

            Tüm dünyayı etkisi altına alan ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “küresel salgın-pandemi” olarak nitelenen Covid-19/Coronavirüsün yayılmasını önlemek üzere; mecbur kalınmadıkça kalabalık yerlere girilmemesi, topluluklardan uzak kalınması, sosyal temasın en aza indirgenmesi sebebiyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli tedbirler alınmış bu kapsamda bazı yasal değişikliklere gidilmiştir.

            İşbu makalenin konusu 25.03.2020 tarih ve 7226 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile yapılan düzenlemenin çek hukuku bakımından etkisini ele almak olacaktır. 

            6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) belirli şartların sağlanması şartıyla çekin ödeme aracı olarak kullanılmasına olanak tanımaktadır. Basitçe açıklamak gerekirse; hamil TTK’da belirlenen şartları haiz çeki, muhatap bankaya ibraz ederek, alacağına kavuşma imkânı sağlamayı amaçlamaktadır. Muhatap banka ise çeki düzenleyen borçlunun hesabına bakarak, karşılığı varsa çek bedelini ödeyecek, çek bedelinin karşılığı yoksa hamil alacağına kavuşmak için mevzuatça belirlenen diğer yollara başvuracaktır.

           Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere, çek hamilinin alacağına kavuşmak için yerine getirmesi gerekli ilk eylem çekin muhatap bankaya ibrazı olacaktır. Nitekim TTK 796/1’e göre;
“Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. şeklindedir. Yani kanun koyucu, ödeme için çek ibrazını zorunlu kılmaktadır. 

           TTK’da belirlenen süreler içerisinde çek muhataba ibraz edilmez ise; karşılıksız çek yaptırımlarının uygulanmaması, düzenleyenin çekten cayma hakkının ortaya çıkması, karşılık olsa dahi bankanın ödeme yükümlüğünün ortadan kalkması gibi sonuçlar ortaya çıkacaktır. 
            Dolayısıyla çekin kanunda belirtilen sürelerde ibrazı, alacağa kavuşmak için önem arz etmektedir. 

           25.03.2020 tarih ve 7226 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kapsamında konuyu değerlendirirsek; bahse konu düzenlemenin birinci maddesine göre;

           “(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; 

           a) (…) ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler (…) 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur.
           Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir…”

           Dolayısıyla, çek ibrazı için TTK’da belirlenen süreler, 13.03.2020 ila 30.04.2020 tarihleri arasında duracaktır.

           Duran süre, 30.04.2020’den itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edecektir. Eğer işlemeye devam eden süre onbeş günden daha kısa ise, (sürenin durduğu tarih itibariyle kalan süre onbeş günden kısa ise) süre direkt olarak 15.5.2020’ye uzamış olacaktır. Bu suretle en kısa ibraz süresi on günden onbeş güne çıkmakta ve hâmil lehine ek bir süre ihdas edilmektedir. Düzenlemenin keşideci bakımından sonucu ise, 13.3.2020-30.4.2020 arasındaki tarihleri içeren çeklerin vade farksız olarak ertelenmesidir. 

           Ancak hamilin bu tarihler arasında, evde kalmak yerine alacağına kavuşmak için yine de çeki muhatap bankaya ibraz etmesi durumunda ne olacağı sorusu akla gelebilir. 

           Burada hatırlatmak gerekir ki; çekte vade olmayacağı, çekin görüldüğünde yani ilk hamile teslim edilmesiyle ibrazının mümkün olacağına ilişkin kural, 5941 sayılı Çek Kanunu ile değişmiştir. Yasa’nın 3/5 maddesine göre; “31/12/2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.”

           Öyleyse; 7226 Sayılı Yasa’da belirlenen tarih aralığında ibraz süresi başlamadığından ya da başladığı halde durduğundan, bu tarihler arasında bankaya yapılacak ibraz geçerli bir ibraz değildir.

           Bu durumda muhatap bankanın, ödeme yapma, çeke karşılıksız kaşesi vurma ya da çek bedeli ödeme gibi bir yükümlülüğü de bulunmayacaktır. Bu sayede çeki düzenleyen borçlular da en azından bu tarihler arasında ödeme yükümlülüğünden kurtulmaktadır. 

           Özetle; 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesi ile, 13.03.2020 ila 30.04.2020 tarihleri arasında;  

    a- hamilin çeki bankaya ibraz etme zorunluluğu yoktur, 
    b- bu tarihler arasında ibraz edilse bile, muhatap bankaya yapılan ibraz geçersizdir, 
    c -dolayısıyla çeki düzenleyen borçlunun da çek bedelini ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.