- İSTİNAF
- BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ
- İSTİNAF NEDİR?
İstinaf, genel anlamda (tercih edilen sisteme göre geniş ya da dar şekilde) maddî (vakıa) ve hukukî denetim yapan bir kanun yoludur.
İstinafla birlikte, üçlü bir yargılama sistemi ortaya çıkar:
- İlk derece yargılaması (yerel mahkeme yargılaması- ilk derece mahkemesi)
- İkinci derece-istinaf (maddî ve hukukî denetim-Bölge Adliye Mahkemesi)
- Üçüncü derece- temyiz (hukukî denetim-Yargıtay)
İstinaf bir temyiz incelemesi değildir. Bu çerçevede:
Her ikisi de kanun yolu olmakla birlikte, temyizle istinafın nitelikleri temelde farklıdır. Temyizde hukukî denetim yapılır/ yapılmalıdır; istinafta ise, kanunda belirtilen sınırlar ve kurallar çerçevesinde maddî ve hukukî denetim yapılır.
İstinafta yeniden inceleme yapıldığından, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden bir karar verilebilir; temyizde ise, hukukî denetim yapıldığından yeni bir karar verilmeyip, alt derece mahkemesinin kararı bozulur veya onanır. Bu sebeple, istinaf mahkemesi kararlarını bozma ya da onama şeklinde ifade etmek de doğru değildir.
İstinafla birlikte karar düzeltme kaldırılmıştır.
İstinaf henüz daha kesinleşmemiş kararlara karşı başvurulan olağan bir kanun yoludur; bu sebeple kesinleşen kararlara karşı başvurulan olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesine de benzemez.
İstinafla birlikte, Yargıtay’ın daha önce bazı hukukî gerekçeler, ancak daha çok fiilî gerekliliklerle zaman zaman yaptığı maddî denetim bu çerçevede delil değerlendirmesi vs. hususlara artık girmemesi gerekir.
İstinaf aşamasında kanundaki sınırlarla yeni bir vakıa incelemesi yapılacaktır.
Karar düzeltme kaldırıldığından, olağan kanun yolları istinaf ve temyizdir.
- İSTİNAF SİSTEMLERİ
Geniş istinaf sistemi:
Bu sistem içinde, ilk derece yargılamasındaki gibi, yeniden inceleme yapılmakta; maddî mesele yeniden ele alınıp incelenmektedir. Klasik istinaf sistemi ve istinafın ilk ortaya çıktığı dönemlerde uygulanan sistem bu esasa dayanır.
Dar istinaf sistemi:
Bu sistem içinde, istinafta her şey yenilenmemekte, maddî olay incelemesi yapılmakla birlikte; kural olarak, özellikle ilk derecede ileri sürülmeyen (sürülemeyen değil) hususlar burada incelenmemektedir. Ayrıca burada, ilk derecede yapılabilen bazı işlemlerin istinaf aşamasında yapılmasına izin verilmemekte ya da sınırlı olarak izin verilmektedir. Ülkemizde kabul edilen istinaf sistemi bu ikinci sistemdir.
- İSTİNAFA BAŞVURULABİLECEK KARARLAR
- Kural olarak ilk derece mahkemesince verilen nihaî kararlara karşı istinaf mümkündür.
- Malvarlığına ilişkin davalarda, istinafa başvurulabilmesi için kanunda belirtilen miktarın (1.500 TL) dikkate alınması gerekir.
- Diğer kanunlarda kanun yoluna (veya kanun değişikliğinden önce istinafa) başvurulabileceği belirtilen kararlara karşı da istinafa başvurulabilir.
- Ayrıca, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz gibi geçici hukukî koruma kararlarına karşı da istinafa başvurulabilir
- Ara kararlar kural olarak başlı başına istinaf konusu yapılamaz; ancak asıl hükümle birlikte değerlendirilir.
- İSTİNAF SEBEPLERİ
- Nelerin istinaf sebebi olacağı kanunda açıkça tek tek sayılmamıştır.
- Kural olarak istinaf yoluna başvurulacak kararlar hakkında, ilk derece mahkemesinin olaylara, delillere, hukukî sebeplere ilişkin değerlendirmesi konusundaki eksilik ve yanlışlıkları istinaf sebebi olabilir.
- Usûl hukukuna veya maddî hukuka ilişkin hatalar istinaf sebebi olarak ileri sürülebilir.
- Nihaî kararlar (ve kanunda belirtilen diğer kararlar, örneğin ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz hakkındaki kararlar) dışındaki kararlar istinaf sebebi yapılamaz.
- Ara kararlar ancak asıl hükme etkisi sebebiyle, ancak asıl hükümle birlikte istinaf sebebi olabilir.
- Yargılamayı etkilemeyen ve hukukî yararın olmadığı, ilk derece mahkemesi tarafından düzeltilebilecek konular da istinaf sebebi yapılamaz.
- İSTİNAF SEBEPLERİ
- Madde m. 342/2-e’de (HUMK 426B/II, b. 6) istinafa başvuranın istinaf sebebi ve gerekçesini açıkça belirtmesi aranmıştır.
- Bu maddelerden dolayı, kural olarak taraflar istinaf sebeplerini açıkça ve gerekçeli olarak belirtmelidir. Çünkü, m. 355’de (HUMK m. 426) belirtilen “kamu düzenine” ilişkin istisna dışında, istinaf incelemesi, belirtilen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. BAM’ın re’sen gözeteceği kamu düzenine ilişkin hususları, taraflar daha sonra da sebeplerle bağlı olmadan ileri sürebilirler.
- İSTİNAF SEBEPLERİ
- Kural: İstinaf incelemesi kural olarak ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. BAM kural olarak bu istinaf sebepleri ile bağlıdır.
- İstisna: Bu kuralın istisnası, kamu düzenidir. Kamu düzeni ile ilgili hususları, BAM re’sen gözetir(Yargılamada kamu düzenine aykırılığın ne olduğu konusunda, bugüne kadar yerleşik yargı kararları ile doktrin görüşleri dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır. ).
- İSTİNAFA BAŞVURU SÜRECİ
- İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır.
- Süre, ilk derece mahkemesi ilâmının usulüne uygun şekilde taraflara tebliği ile başlar. Tebligat vs. konularda ilgili hükümlere uyulur.
- Başvuru süresi konusunda özel hükümler varsa bunlar dikkate alınır.
- Sürenin kaçırılması halinde, kanunda buna ilişkin imkânlardan (eski hale getirme gibi) yararlanmak mümkündür.
- İSTİNAFA BAŞVURU SÜRECİ
- İstinaf dilekçesi, kararı veren ilk derece mahkemesine verilir. Bu başvuru, BAM başvuru defterine kaydedilir.
- Başvuran taraf, başka bir mahkeme aracılığıyla da (örneğin, bulunduğu yerdeki) başvuruyu yapabilir. Bu durumda dilekçe kaydedilip kararı veren mahkemeye gönderilir.
- Başvurunun yapıldığı mahkeme, başvurana bir alındı belgesi verir.
- İSTİNAFA BAŞVURU SÜRECİ-HMK 342
İstinaf dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
a) Başvuran ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri.
b) Varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri.
c) Kararın hangi mahkemeden verilmiş olduğu ve tarihi ile sayısı.
ç) Kararın başvurana tebliğ edildiği tarih.
d) Kararın özeti.
e) Başvuru sebepleri ve gerekçesi.
f) Talep sonucu.
g) Başvuranın veya varsa kanuni temsilci yahut vekilinin imzası.
- İSTİNAFA BAŞVURU SÜRECİ-HMK 344
İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir.
Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.
HMK 346/2
Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.
- İSTİNAF DİLEKÇESİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNCE REDDİ-HMK 346
İstinaf dilekçesinin reddi
İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder.
Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.
- İSTİNAF DİLEKÇESİNE KARŞI CEVAP VE
DOSYANIN BAM’A GÖNDERİLMESİ
- İstinaf dilekçesine karşı, diğer taraf, dilekçenin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesi verebilir.
- Cevap dilekçesi, kararı veren veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verilir.
- Dilekçelerin verilmesi tamamlandıktan sonra, mahkeme, dosyayı usûlüne uygun olarak yetkili BAM’a gönderir.
- Gönderilecek BAM’ı tarafların dilekçelerinde belirttiğinden bağımsız olarak, mahkeme doğru şekilde kendiliğinden belirler.
- KATILMA YOLU İLE İSTİNAF
- İstinaf dilekçesi tebliğ edilen taraf, kendisinin istinafa başvuru hakkı olmasa veya istinaf süresini geçirmiş olsa bile, verdiği cevap dilekçesi ile katılma yoluyla istinafta bulunabilir.
- Eğer sadece cevap değil, katılma yoluyla istinaf başvurusu da olursa, ilk istinafa başvuranın iki haftalık cevap süresi hakkı doğar.
- İstinaf yoluna başvuran bu başvurusundan feragat eder ve talebi BAM tarafından ön incelemede reddedilirse, katılma yoluyla istinaf talebi de reddedilir.
- İstinaftan da feragat mümkündür. Ancak, ilâmın taraflara tebliğinden önce yapılan feragat geçersizdir.
- Başvurudan sonra feragat halinde, dosya BAM’a gönderilmez ve başvurunun reddine karar verilir. Dosya BAM’da iken feragat olursa ve henüz karar verilmemişse, BAM feragat nedeniyle başvuruyu reddeder.
- İSTİNAFIN KARARIN İCRASINA ETKİSİ
- İstinafa başvurulması kural olarak icrayı durdurmaz. Ancak, bu konuda İİK m. 36. maddesi (icranın geri bırakılması) dikkate alınmalıdır. Fakat, nafaka kararları hakkında icranın geri bırakılması olmaz.
- Kanunda açıkça belirtilenler ve özel hükümlerde yer alan durumlarda, istinafa başvuru kararın icrasına engel olur; icra için kararın kesinleşmesi beklenir (örneğin, kişiler, aile ve taşınmazın aynına ilişkin kararlar).
- ÖN İNCELEMENİN KAPSAMI
- Dosya kendisine gönderilen BAM Hukuk Dairesi (HD), esasa girmeden dosya üzerinden bir ön inceleme yapacaktır.
- Ön inceleme sonunda gerekli şartlar varsa, esasa girilecek, yoksa talep ön incelemede gerekli karar verilerek, gerekirse reddedilecektir.
- ÖN İNCELEME KONULARI
- İncelemenin gönderilen BAM-HD’nin işbölümüne girip girmediği,
- Kararın istinafa başvurulacak nitelikte (kesin) bir karar olup olmadığı,
- Başvurunun süresinde yapılıp yapılmadığı,
- Başvuru şartlarının yerine getirilip getirilmediği (dilekçenin gerekli asgari unsurları taşıması veya harç ve giderlerin yatırılması vb.),
- İstinaf sebep ve gerekçesinin gösterilip gösterilmediğidir (İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır.)
- ESASTAN İNCELEMENİN KAPSAMI VE YARGILAMA
- İnceleme, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek üye tarafından yapılır. Buna, ilgili HD karar verecektir.
- İstinaf incelemesi yapan BAM-HD, inceleme sırasında gerekli hallerde başka yerdeki işlemler için, diğer bir BAM ya da ilk derece mahkemesinden yardım talep edilebilir.
- İNCELEMEDE UYGULANACAK YARGILAMA USULÜ
- Bölge adliye mahkemesi esastan incelemesini yaparken, yani tahkikat aşamasında, istinaf incelemesi ile ilgili özel hüküm bulunmayan hallerde, ilk derece mahkemesinde uygulanan yargılama usulünü uygulayacaktır .
- Bu çerçevede ilk derece mahkemesinde hangi yargılama usulü uygulanmışsa (örneğin, yazılı yargılama usulü), ona uygun yargılama yürütülmeli, ancak kanunda istinaf için öngörülmüş hükümler mutlaka dikkate alınmalıdır.
- İNCELEMENİN KAPSAMI
- İnceleme kural olarak istinaf başvurusundaki sebeplere bağlı olarak yapılır.
- Kamu düzenine aykırılık halleri mevcutsa, BAM bunu kendiliğinden gözeterek inceleme konusu yapar.
- İncelemenin kapsamı bakımından önemli olan kamu düzenine aykırılık için mutlak bir çerçeve çizmek mümkün değildir. Ancak, bugüne kadar doktrindeki görüşler ve özellikle Yargıtay kararlarındaki, bu konuyla ilgili hususlara dikkat edilmelidir.
- DURUŞMA YAPILMADAN KARAR VERİLEBİLECEK HALLER
- BAM incelemesini bazı hallerde duruşma yapmadan da gerçekleştirebilir. Kanunda duruşma yapılmadan karar verilecek haller belirtilmiştir. Bu haller dışında kural olarak duruşma yapılacaktır.
- Duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller, esasen ilk derece mahkemesinin açık ve yeniden duruşma yapılmasına ihtiyaç duyulmayan hatalı karar vermesi halleridir. Böylece ilk derece mahkemelerinin daha titiz çalışmaları da sağlanmış olacaktır.
- Duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerin bir kısmı usûle, bir kısmı ise (sınırlı olarak) esasa ilişkindir.
- DURUŞMA YAPILMADAN KARAR VERİLEBİLECEK HALLER-ESASA GİRMEDEN
Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa
Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması.
2) İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması.
3) Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin bölge adliye mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması.
4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması.
5) Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması.
6) Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması.
- DURUŞMA YAPILMADAN KARAR VERİLEBİLECEK HALLER-ESASLA İLGİLİ
- Burada 3 durum belirtilmiştir. Gerçekten duruşmasız olarak, dosya üzerinden inceleme yapılabiliyor ya da eksiklik duruşmasız tamamlanarak karar verilebiliyorsa, duruşma yapılmamalı, aksi halde duruşma yapılmalıdır. Kamu düzenine ilişkin hususlara da ayrıca dikkat edilmelidir.
- 1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
- 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise,
- 3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir.
- DURUŞMA YAPILMASI
Yargılamada Kural Duruşma Yapılmasıdır
- Kanunda belirtilen istisnalar dışında mutlaka duruşma yapılmalıdır. Aksi halde bozma sebebi ve adil yargılanma ihlali sayılır.
- İstinafın yeniden yargılamayı da içinde barındırdığı düşünüldüğünde, tahkikatta asıl olan duruşma yapılmasıdır. Bu, yargılamada doğrudanlık, sözlülük ilkeleri ile hukukî dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkı ile ilgili bir husustur.
- DURUŞMA YAPILMASI
Duruşma İle İlgili İşlemler
- Taraflara duruşma günü davetiyeyle bildirilir.
- Duruşma davetiyesinde, taraflara duruşmada hazır bulunmadıklarında sonuçları da ihtar edilir ve ayrıca başvurandan gerekli avansı yatırması istenir.
- Başvuran, kabul edilebilir bir mazeretle duruşmaya gelmezse, yeni bir duruşma günü kendisine bildirilir.
- Başvuran, mazeretsiz olarak duruşmalara gelmez ya da ilgili giderleri yatırmazsa, bu durumda;
- Eğer dosyanın mevcut haliyle inceleme yapılıp karar verilebiliyorsa (Dikkat: burada dosyanın işlemden kaldırılması uygulanmaz) karar verilir.
- Eğer, tahkikat yapılmadan karar verilemiyorsa, başvuru reddedilir.
- İSTİNAFTA YAPILAMAYACAK İŞLER
İstinafta yapılamayacak işler, sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar:
- Yeni Vakıaların İleri Sürülememesi
- Talep Sonucunun Genişletilememesi ve Değiştirilememesi
- Islah Yapılamaması
- Karşı Dava Açılamaması
- Davaya Müdahalede Bulunulamaması
- Davaların Birleştirilememesi
- Yeni Delillere Dayanılamaması
- İSTİNAFTA YAPILAMAYACAK İŞLER
Yeni Vakıaların İleri Sürülememesi
- Kural : Karşı tarafın muvafakatı ya da ıslahla olsa da yeni vakıa ileri sürülemez. Yasak bu açıdan mutlaktır.
- Temel İstisnalar:
- Kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı dava ve işlerde bu yasak uygulanmaz.
- Kamu düzeni ile ilgili hususlar bu yasağın dışındadır.
- İlk derecede mevcut olmayıp, tarafın kusuru olma-dan bilinemeyen, daha sonra istinaf aşamasından ortaya çıkan vakıalar bu yasağın dışındadır.
- İSTİNAFTA YAPILAMAYACAK İŞLER
Talep Sonucunun Genişletilip Değiştirilememesi
- Kural: Bu yasak da karşı tarafın muvafakatı ve ıslahla aşılamaz. Daha önce ileri sürülen talep değiştirilemez ve artırılamaz.
- Temel İstisnalar:
- Hâkimin talepten başka şeye karar vereceği hallerde taleple bağlı olmadan karar verilebilir.
- Talebin artırılması söz konusu olmasa da azaltılması mümkündür.
- İSTİNAFTA YAPILAMAYACAK İŞLER
Yeni Delile Dayanılamaması
- Kural: İlk derecede ileri sürülmemiş deliller, istinafta da ileri sürülemez ve kullanılamaz. Ancak, bu yasağın oldukça önemli istisnaları mevcuttur.
- Temel İstisnalar:
- İlk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği halde incelemeden reddedilen delillere istinafta dayanılabilir.
- Mücbir sebeple daha önce gösterilmesine olanak bulunmayan delillere istinafta dayanılabilir.
- Bu istisnalar konusunda dikkatli olmak, tarafın bir kusurunun olmadığı istisnaî halleri iyi tespit etmek, ancak bu haller mevcutsa da yeni delili kabul etmek gerekir; aksinin kabulü adil yargılanma ve hukukî dinlenilme hakkına aykırı olur.
- Mücbir sebeple daha önce gösterilmesine olanak bulunmayan delillere istinafta dayanılabilir.
- İSTİNAFTA YAPILAMAYACAK İŞLER
Islahın Yapılamaması
- İstinafta, yeni vakıa ileri sürülemediğinden, talep sonucu genişletilip değiştirilemediğinden ve bu konudaki yasaklar mutlak olduğundan, bunların istisnası olan ıslah da mümkün değildir.
- İSTİNAFTA YAPILAMAYACAK İŞLER
Karşı Davanın Açılamaması
- İstinaf, incelemesi ilk derece yargılamasında açılmış ve karara bağlanmış dava ile sınırlı tutulmuştur. Hukukumuzda, dar istinaf sisteminin kabul edilmesi sebebiyle, ilk derecede görülmemiş bir dava istinafta da yeni bir dava olarak açılıp incelenemeyecektir.
- İSTİNAFTA YAPILAMAYACAK İŞLER
Müdahale Talebinde Bulunulamaması
- İlk derecede müdahale talebinde bulunulmamış ve müdahil olunmamışsa, istinafta da müdahale talep edilemez.
- İSTİNAFTA YAPILAMAYACAK İŞLER
Davaların Birleştirilememesi
- Kural: İlk derecede birleştirilmemiş davaların, kural olarak istinafta da birleştirilmesi istenemez.
- Temel İstisna:
Bu konudaki temel istisna m. 166/1’dir. Buna göre:
- Aynı BAM’da farklı HD’de bulunsa da, bağlantı varsa davalar birleştirilebilir; farklı BAM’de görülen davalar, bağlantı olsa da birleştirilemez.
- Birleştirme, talep üzerine veya HD tarafından kendiliğinden gerçekleştirilir.
- Eğer aynı yerdeki BAM’ın farklı HD’de bulunan bağlantılı davalar söz konusu ise, uyuşmazlığı doğuran asıl hukukî ilişki esas alınarak ilgili HD tespit edilmelidir.
- İSTİNAF YARGILAMASINDA VERİLECEK KARARLAR
- Kanunda BAM tarafından verilecek kararlarla ilgili hükümler bulunmakla birlikte, kararların niteliği ve ne şekilde verileceği, türleri tam olarak belirtilmemiştir. İstinaf mahkemesinde de yargılama yürütülürken ara kararları ve yargılama sonunda nihaî kararlar verilir. Ayrıca duruma göre, istinaf aşamasında da geçici hukukî koruma kararı verilebilir. Zira, aksine hüküm olmadıkça ilk derecedeki yargılama usulü, istinafta da geçerlidir.
- İstinafta verilen kararlar, temyizdeki kararlar gibi değildir. Yani onama veya bozma şeklinde kategorize edilemez. Bu sebeple, “onama” ya da “bozma” şeklindeki kararlar istinafa uygun değildir.
- İstinaftaki kararlar ilk derecedeki ile de ayniyet göstermez. İstinaf sonunda başvuru haklı bulunmazsa, “..istinaf başvurusunun reddine…”; istinaf başvurusu haklı bulunursa, kural olarak “…ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak…” denildikten sonra, gerekli karar formüle edilmelidir. Örneğin, “…ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kabulüne…” veya “…davanın reddine…” denilebilir.
- İSTİNAF MAHKEMESİ KARARININ VERİLMESİ
- İstinaf mahkemesinde kararın nasıl verileceği, Kanunda tam olarak belirtilmemiştir. Ancak, m. 360’ın (HUMK m. 426U’nun) atfı sebebiyle, m. 294 (HUMK m. 381) burada da uygulanacaktır.
- Temyiz süresi tebliğle başladığından, karar tebliğ edilmelidir. Ancak, sadece hüküm fıkrası tefhim edilmişse, gerekçeli karar bir ay içinde yazılmalıdır.
- İstinaf mahkemesi toplu mahkeme olduğundan toplu mahkemelere ilişkin hükümlerle, 5235 sy.K.’daki bu konuya ilişkin hükümler karar verilirken dikkate alınmalıdır.
- İSTİNAF MAHKEMESİ KARARININ İÇERİĞİ
- İstinaf yargılaması sonunda verilecek kararda nelerin yer alması gerektiği m. 359 (426T/I)’de 9 bent halinde sayılmıştır.
- Hüküm sonucu kısmında, istem sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç veya tanınan hakların, tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gereklidir .
- İstinaf mahkemesinin hükmü açık değilse, anlaşılmıyorsa veya çelişkili fıkralar içeriyorsa, hükmün tavzihi istenebilir. Tavzih hükümleri arasında, tarafların isim, sıfat ve ileri sürdükleri talep sonucu ile ilgili hataların ve hesap hatalarının, tarafların dinlenmesinden sonra mahkeme tarafından düzeltilebileceği de kabul edilmiştir . Ayrıca, açık olan yazı ve hesap hatalarının da bölge adliye mahkemesince düzeltilmesi mümkündür.
İstinaf başvurusu haklıysa,
- İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, gönderme kararı verilmesi: BAM, aynı mahkemeye ya da başka bir ilk derece mahkemesi ya da BAM’a gönderme kararı verir. Burada daha çok usûlî meseleler söz konusudur.
- İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kısmen ya da tamamen kabulü kararı verilmesi: Bu kararın verilmesi için, işin esasına girilmiş olmalıdır. Bu ihtimalde, ilk derece mahkemesi davanın reddi kararı vermiştir; BAM bu kararı haksız bularak, kararı kaldırır, yargılama yapıp esastan kısmen veya tamamen kabul kararı vermektedir.
- İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi: İlk derece mahkemesi, davanın kısmen ya da tamamen kabulüne karar vermiştir; BAM bu kararı haksız bularak, kaldırır, yargılama yapıp esastan red kararı vermektedir.
- İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilmesi: Başvuru haklıdır, ancak ilk derece mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına ve yeni bir karara gerek yoktur, başvuru kabul edilir ve ilk derece mahkemesi düzeltilmekle yetinilir. Örneğin, yazı ve hesap hataları böyledir.
- İstinaf başvurusu haksızsa, istinaf başvurusu reddedilir. Bu haller:
- İlk derece mahkemesinin kararı usûl ve esas yönünden hiçbir eksiklik ya da hata içermiyorsa ,
- İstinaf başvurusu süresinde değilse, istinafa başvurulamayacak bir karar söz konusu ise, başvuru şartları yerine getirilmemiş veya başvuru sebepleri ile gerekçesi gösterilmemişse. (Esasen bu haller ön incelemede dikkate alınması gereken hallerdir.).
- İstinaf başvurusu kötü niyetle yapılmışsa, ayrıca m. 329 (HUMK m. 422)’deki yaptırım da uygulanır .
- İstinaf aşamasında, tarafların davadan feragati, kabulü ya da sulh veya uzlaşması söz konusu olabilir. Bunların dışında dava konusuz (ifa, ortadan kalkma vs.) kalabilir.
- Bu durumların istinaf aşamasında ortaya çıkması halinde, nasıl karar verilebileceği düzenlenmemiştir. Ancak, ilk derecede verilen kararlara benzer kararlar verilebilir.
- Bu durumlar ortaya çıkarsa, ilk derece mahkemesi kararı geçerliliğini yitirmiş olacağından (gerek istinafa başvurulmuş olması gerekse yeni durumun ortaya çıkması sebebiyle), ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, bu durumların niteliğine uygun yeni bir karar verilmelidir.
- İstinafta Geçici Hukukî Koruma Kararı Verilmesi
- Bu konunda bir açıklık yoktur öncelikle m. 360 (HUMK m. 426U) hükmünden hareketle, daha önce ilk derecede istenmemiş ya da karar verilmemiş olsa dahi istinaf aşamasında da ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz şeklinde geçici hukukî koruma kararları verilebilir.
- Bu tür kararlar, ilk derecedeki usul ve kurallarla, istinafın genel çerçevesi dikkate alınarak verilmelidir.
- İlk Derecede Verilen Geçici Hukukî Koruma Kararlarının istinafta Denetimi
- İlk derecede verilmiş olan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz şeklindeki geçici hukukî koruma kararlarına karşı da istinafa başvurulabilir .
- Temyiz Yolu Kapalıysa: BAM kararı temyiz edilemiyorsa, BAM kararına göre işlem yapılır; ilgili mahkemeye dosya gider ve gerekli karar verilir.
- Temyiz Yolu Açıksa: BAM kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Bu durumda, iki ihtimal ortaya çıkar:
- Dosyanın Yargıtay’a Gönderilmesi:
- Temyiz süresindeyse,
- Temyizi mümkün bir kararsa ve
- Gerekli harç ve giderler ödenmişse,
- Dosyanın Yargıtay’a Gönderilmesi:
dosya Yargıtay’a gönderilir.
- Temyiz Talebinin Reddi:
Yukarıdaki hususlar eksikse, temyiz talebi reddedilir; harç eksikse bir haftalık ek süre verilir. Bu red kararlarına karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde temyiz mümkündür.
Temyiz İncelemesi ve Kararı
- Ön İnceleme: Yargıtay HD, BAM’ın yaptığına benzer şekil ve sebeplerle, ön inceleme yapar ve bu konuda ön incelemede gerekli kararı verir .
- Asıl İnceleme: Yargıtay, tarafların sebepleri ile bağlı olmadan m. 366-369 ’deki hükümlere göre, BAM kararlarının temyiz incelemesini yaparak bir karar verir.
Temyizde üç şekilde karar verilebilir:
- Onama
- Bozma
- Düzelterek Onama
Bozma Üzerine Yapılacak İşlemler
- Bozma kararı, BAM’ın istinaf başvurusu esastan reddine ilişkin kararı hakkındaysa (yani, BAM ilk derece mahkemesi kararı doğru olduğu için, istinaf başvurusunu reddetmişse), BAM kararı kaldırılarak, dosya, kararı veren ilk derece veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği BAM’a gönderilir.
- Bozma kararı, BAM’ın düzelterek yeniden veya yeniden esas hakkında verdiği karara ilişkinse, dosya kararı veren BAM veya uygun görülen diğer bir BAM’a gönderilir.
- Bu durumda bozma üzerine dosya kendisine gönderilen BAM veya ilk derece mahkemesi bozmaya uyma veya direnme kararı verebilir.
BAM veya İlk Derece Mahkemesinin Kararı
Uyma Kararı: Uyma kararı çerçevesinde yeni bir karar verildiğinde (BAM veya ilk derecede), bu yeni karara karşı da temyiz mümkündür. Burada önemli olan, uymadan sonra ilk derece mahkemesi kararlarına karşı artık kanun yolunun istinaf değil, temyiz olmasıdır .
- Direnme Kararı: BAM veya ilk derece mahkemesi kararda direnebilir. Direnme kararlarının temyiz incelemesi Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılır ve bu karar kesindir.